DENİZİ KARAYI, GECEYİ GÜNDÜZÜ ‘CUP’LADIK

Bir Naviga klasiği olan ‘Cup’ışalım mı? Deniz Festivali 6-7-8 Eylül’de denizi karayı, geceyi gündüzü ‘cup’ladı. Heyecan, eğlence ve hediyelerle dopdolu geçen hafta sonunda, ikinci gün 25 knot üstü esen rüzgâr, denize çıkmamıza engel olsa da neşemizden bir şey alıp götüremedi. Seçme şansı olsaydı, eminim Poseidon da gelir bizimle geçirirdi hafta sonunu...

Eylül başında 53 tekne ile kayıtlarımızı kapattık. Beş yıldır bizi yalnız bırakmayan tekne sayısındaki artışı fark etmek bizi çok mutlu etti. 6 Eylül Cuma akşamı brifingden sonraki açılış partisiyle festivalin startını vermiş olduk.

7 Eylül sabahı bir gece önce Çatal Ada’nın arkasına gönderdiğimiz güneşi Kadıkalesi’nden Haute Boards ile karşıladık. Ellerde kürekler, sırtlarda board’lar ülkemizin ilk ve tek uzun mesafe SUP yarışı için hizaya giren 30 kadar sporcu, karadan koşarak denize atladı, kürekleyerek rota doğrudan D-Marin Turgutreis idi.

SUP’tan sonra 53 tekne dört grupta denize çıkmadan önce kahvaltıda buluştu. Kısa bir rota duyurusu ve hava durumu güncellemesi ardından denizdeydik. Biz Halit Özdamar’ın Joy of Wind isimli katamaranında neredeyse her yaştan izleyici grubuyla toplu seyrin başlangıcını vermek üzere demirimizi Blue Point’in önüne bıraktık. Nissan, D-Marin Turgutreis ve Doblin grupları yaklaşık 14 deniz millik Rota 2’yi, Garmin Grubu ise yaklaşık 12 deniz millik Rota 10’u takip edecekti. Seyre ilk çıkanlar Nissan Grubu, ikinci sırada ise D-Marin Turgutreis ve Doblin idi, son korna ise Garmin Grubu için çaldı. Aynı anda drone ile fotoğraf ve video çekimleri için bir ekip, Andromeda 9 RIB’de seyri yakın takibe alacak olan fotoğrafçı arkadaşımız, üç farklı noktaya intikal edecek takip botlarımız saat 12:10, 12:23 ve 12:35’te 53 teknelik heyecana ortak oldular.

Meteoroloji uzmanı Gökhan Abur’un festival kitapçığına koymamız için verdiği hava durumu tahmininde cumartesi 12-15 knot arası karayel esecek notu vardı. Ancak gün batımına doğru 15 knot beklentisi, seyir sonunda 18-20’lere oturmuştu.

Karaya döndüğümüzde Allium Villas Happy Hour’da eğlencenin dozu DJ U.F.U.K. ile artarken, rüzgâr şiddetini marina içinde daha da fazla hissettirmeye başladı.

Navigacılar ertesi sabah kahvaltı alanında çadırların uçmamasını sağlamaya çalışırken, festival komitesi deniz durumunu görmek için botla suya çıktı. Gecenin dinmeyen rüzgârı elbette denizi birbirine karıştırmıştı ama komite saat 11:00’I bekleme kararı verdi. Bu arada da denize çıkılması ihtimaliyle Nissan, D-Marin Turgutreis ve Doblin gruplarının Rota 12’yi, Garmin Grubu’nun da Rota 11’I koşacağı açıklandı. Akabinde festival komitesi yeniden deniz ve rüzgâr şartlarına bakmak için festival köyünden ayrıldı ama istediğimiz iyi haberlerle geri gelmedi... İkinci gün saat 11:00’den sonra 25-27 knot arasına sabitleyen rüzgâr denize çıkmayı güvenli kılmıyordu. Önemli olan küçük çocuklarıyla, dört ayaklı dostlarıyla festivale gelenlerin güvenliğiydi, verilen karar yerindeydi. Alınan karara saygımız sonsuzdu elbette ama üzüldük mü? Hem de çok...

16 yıldır aralıksız yelken yarışı/festivali takip ediyor ve organize ediyoruz Naviga’da. Tek şey öğrendik; biz karada ne kadar iyi hazırlanırsak hazırlanalım, hava çok estiğinde ya da hiç esmediğinde yapılabileceğimiz hiçbir şey yok. Son söz, sadece ve sadece doğanın, rüzgârın ve denizin. Üç gün boyunca Nissan ana sponsorluğunda, D-Marin ev sahipliğinde, Naviga’nın organizasyonuyla deniz üzerinde bir aradaydık. Elbette güzelliklerimizin yanında kusurlarımız da vardı. Af ola...

Profesyoneller amatörlere elini uzatınca

Cenk Tekkaya liderliğindeki Nissan Sailing Team, ‘Cup’ışalım mı? Deniz Festivali’nde daha önce sularımızda hiç rastlanmayan bir katkıyla herkesin takdirini topladı. Nissan Sailing Team, cuma ve cumartesi olmak üzere iki atölye çalışması yaptı. Bu atölyede katılımcılar, uygulamasıyla asimetrik balonun ne olduğunu, kullanım ipuçlarını, zorluk derecesini deneyimleme şansını elde ettiler.

Bir sponsorun deniz üzerinde de varlığını gösterebilmesinin en güzel örneğini verdi Nissan. Ayrıca Nissan Sailing Team’de yer alan profesyonel yelkencilerin, bizimki gibi ‘kupa’ odaklı olmayan bir organizasyonda yer alması ve bunu yaparken de etkinliğe elini kolunu sallayarak gelmek yerine, bir değer katması organizasyon için ayrıca önemliydi. Teşekkürler Nissan Sailing Team, teşekkürler Cenk Tekkaya ve ekibi.

Ayakta ‘Cup’ışalım

Son yılların popüler su sporlarından biri olan Stand Up Paddle (SUP) ilk günden beri Haute Boards markasıyla birlikte deniz festivalinin ayrılmaz bir parçası. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yarış parkurumuz Kadıkalesi ile D-Marin Turgutreis arasıydı.

Haute Boards ekibiyle 7 Eylül sabah saat 06:30'da start noktasında buluştuk. Yarış hazırlıkları devam ederken mücadele için şehir dışından saatler öncesinden gelen yarışçılarla sohbet ettik. Yarış ve güvenlik hakkında brifing verildi, ardından olası sakatlanmalara engel olmak için ısınma hareketleri yapıldı.

Düdük sesiyle birlikte saniyeler içinde board’lar suya kavuştu. Önceki yarışlara göre bu kez daha çok dalga vardı ve rüzgâr şiddetini yavaş yavaş artırdı. Bu da bir denge sporu olan SUP için koşulları zorlaştırdı. Elbette kürekleyen sporcuları yalnız bırakmadık. Güvenlik amacıyla üç bot mücadeleyi başından sonuna takip etti.

Önceki yıllara göre yarışçıların birincilik için iddialarını artırdıklarını gözlemledik. Bu durum, parkurdaki yarış board’larının sayısının artışından da anlaşılıyordu.

Geçen senenin üçüncüsü Poyraz Sinan Sarı, omuzundan sakatlanarak yarışı terk etmek zorunda kaldı. Biz başka terkler olur mu diye endişe ederken Berk Yalgın, finiş noktası olan D-Marin Blue Point önündeki şamandırayı geçti. Onu Ali Bahçeci ve Dinçer Sarıkaya takip etti.

Bu yıl rekabet düzeyi, finişlerin art arda gelmesinden de belli oluyordu. Eğlenceli fakat bir o kadar da zorlu geçen SUP yarışında her yıl katılımcı sayısının artması, kadın yarışçıların da aramızda olması bizleri çok sevindiriyor.

Yerel SUP’çulara şehir dışından ve yabancı sporcuların da eklenmesi bu organizasyon için sarf ettiğimiz emeklerin amacına ulaştığını gösterdi. Pazar gecesi D-Marin Yacht Club’da düzenlenen gecede dereceye giren sporculara ve kadın katılımcılarımız Özge Işın ile Dilek Er’e Haute Boards’un yaptırdığı özel kupaları verdik. Ancak kazandıkları sadece bundan ibaret değildi; birinci Haute Boards’tan Woody 11’Race/Touring Board’u kaptı. İkinci ve üçüncü ise Nissan’dan Thule sırt çantası ile Oakley gözlük sahibi oldu.

Onla kimse ‘Cup’ışamaz

Andromeda 9 ‘Cup’ışalım mı? Deniz Festivali’ni Andromeda Boats’un 1 gövde numaralı modeli olan Andromeda 9 Cabin-Kum Jr ile takip ettik. Sert havada gösterdiği performans ve çıktığı yüksek süratler ile bizleri kendine hayran bıraktı. Festivalin ilk günü sert rüzgârda Turgutreis açıklarındaki 2-3 metrelik dalgalarda 40-50 knot hızda serpinti almadan çok konforlu seyirler yaptık. Andromeda 9’da buzdolabı, ocak, lavabo, duş, tuvalet gibi her türlü konforumuz da vardı. 2X300 HP dıştan takma motorları kolayca 65 knot’a çıkmasını sağlıyor. İlk gövdesi alüminyum olan RIB, seri üretim başladığında kompozit olarak üretilecek. Andromeda 9’un Cabin ve Open olmak üzere iki modeli var. Cabin modelinde çift kişilik yatağı ile konaklama imkanı sunuyor. 9,25 metre boyundaki RIB’in alt gövde tasarımı Adam Younger’a, güverte ve konsol tasarımı Cemre Metin’e ait. Andromeda Boats’un üretim planında Antalya Serbest Bölge’deki tersanesinde 12 metrelik Andromeda 12 sırada. Ülkemizde böyle yüksek performanslı ve yüksek kalitede RIB’lerin üretilmesi bizleri gururlandırıyor.